KOBİ Çözümleri

Elerman Danışmanlık

Ferda Elerman ve Meltem Bölükbaşıoğlu olarak; 20 yılın üzerinde edindiğimiz bilgilerimizi ve iş tecrübelerimizi sıra dışı ve insancıl yaklaşımlarla ortaya koyarak Kobi ölçeğindeki firmaların iş sahiplerine, ortak ve hissedarlarına danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. Özellikle Covid Pandemisi ile başlayıp günümüze üst üste eklenerek büyüyen makro ve mikro ölçekli kobi sorunlarını, sermayedar ve mali müşavir gözlükleriyle inceliyor ve, ardından alternatifli çözüm önerileri üretiyor ve hissedarlara güvenli yol haritaları oluşturmalarında yardımcı oluyoruz. Masanın diğer tarafına da oturmuş girişimci / profesyonel olarak, bire bir yaşadığımız deneyimlerimizi uygularımıza yansıtıyor ve hizmetlerimizi daha üst seviyeye taşıdığına inanıyoruz. Üstelik bütün bu hizmetleri etap etap sunabiliyoruz. Bu avantajla Bizleri tanıyarak ilerlemenizi sağladığımız gibi zaten küresel ve ülke ekonomilerinin yorduğu bütçelerinizi daha fazla yıpratmadan, ekonomik olarak yapıyoruz.

Müşterilerimizin klasik sorunları olarak rastladığımız belli başlılarını özetlemek istersek: öz sermaye yetersizliği, işletme sermayesi yetersizliği, kredi temininde yaşanan güçlükler, işçi ve işveren anlaşmaları, sermaye piyasasından fon elde etmekte yaşanan güçlükler ve finansal yönetimdeki yetersizliklerdir. Bu sorunlarla ilgili çözüm geliştirme çalışmalarımızda çok olumlu sonuçlar yarattığımız için güvenle Size özel benzer başarılı çözüm fırsatları için ön görüşme taleplerinizi almak isteriz.

Dünya ticaretinin oluşturduğu yeni rekabet koşulları, Firmanın dijitalleşmesi gereklilikleri, Lojistik ve AR-GE harcamaları gibi faktörler tarafından yoğun baskı altında olan firma sahibi, hissedar ve yöneticilerine hareket kabiliyetlerini ferahlatıcı ,firmalarının yaşam süreçlerini uzatacak, süreklilik kavramını firmaya getiren fikir ve desteklerimizle müşteriye özel esneklikte değerlendirmeler yapmaktayız.

 

Bazı durumlarda şirketini satmak fikri ve hevesi ile yola çıkmış olan bir yapıda bu fikrin ne kadar geçerli ve uygulanabilir olduğuna bakmak en isabetli başlangıç çalışması olabilir. Bu hususla ilgili ölçümleme çalışmalarının tarafımızdan yapılması ve sonucuna bağlı olarak farklı alternatif çözümleri sunmamız gerekebilir. Hedef şirketin faaliyet alanı ile aynı sektörde faaliyet gösteren yurt içi veya yabancı menşeili ortaklık (stratejik ortaklık) bulunması en sık rastlanılan yöntem olmakla beraber hissedarların sahip oldukları şirketleriyle ilgili birden çok tasarrufta bulunma olanağı vardır. Bu yöntemlerden bazılarını kısaca aşağıda açıklamaktayız.

Stratejik Ortaklık Fırsatı: Hedef şirketin organik büyümesi için gerekli olan know-how ve finansmanı temin etmek için mutlaka şirketin çoğunluk hisselerini satmak gerekmemektedir. İki tarafında mutabık olduğu hisse miktarı oranında ortaklık veya üçüncü bir şirket çatısı altında ortaklık hedef şirketi daha karlı yapmak ve bu aşamadan sonra hisseleri devretmek opsiyonunu oluşturabilmek söz konusu olabilir.
Kilit Personele Hisse Devri: Her şirkette firma performansında kilit rol oynayan ve farklı seviyelerde beyaz yaka ve mavi yaka personel vardır. Bazen bu kişileri motive etmenin tek yöntemi, onları şirketin kaderine ortak etmektir. Şirketin uzun vadede sürekliliğini ve karlılığını temin etmek hissedarların da orta ve uzun vadede hisse satış gelirlerini maksimize edecektir. Ülkemizde çok yaygın olmayan bu yöntem, alanda uzmanlığı olan Bizim hizmet yelpazemiz içinde yer almaktadır.
Tasfiyesiz İnfisah (Devrolma ile Birleşme): Hedef şirketi satın almak isteyen alıcı işletme faaliyet, Türk Ticaret Kanunu ve vergi yasalarında yer alan Tasfiyesiz İnfisah yöntemi ile birleşebilir. Böylece devrolan hedef şirket tasfiye olmadan, satın alan şirketin bünyesine katılır ve birleşmeden doğan karlar vergilendirilmez. Devrolan şirket ortakları, satın alan şirketin hisselerine sahip olurlar. Devrolan şirket ortaklarının elde edeceği yeni hisselerin adedi, hedef şirketin satış fiyatına istinaden hesaplanacaktır. Doğal olarak, bu yöntemde devir öncesi devrolan şirket mali tablolarının incelenmesi ve hisse değerlemesinin yapılması sürecin en kritik aşamalarından biridir.
Varlık Satışı: Özellikle, değerli sabit kıymetleri veya marka, patent, fikri haklar gibi gayri maddi duran varlıkları olan işletmelerin ortakları için, tüzel kişiliği satmak yerine sadece bahse konu varlıklarını satmak avantajlı olacaktır. Bazı durumlarda, bir tüzel kişilik içinde, birden çok işletme olabilir. Bu işletmelerin kar ve zarar hesapları hedef şirketin mali tabloları içinde yer alır ve eğer, sadece hedef şirketin faaliyetlerinden biri olan ilgili işletme satılmak isteniyorsa, bu işlem varlık satışı kapsamında yapılır.
Yönetim Satın Alma (Management Buyout): İşletmelerini devretmek isteyen hissedarlar için, bazen en cazip müşteri, şirket üst yönetimi olabilir. Özellikle; uzun yıllardır hedef şirketi başarıyla yönetmiş yöneticiler, finansman kanallarına erişimleri varsa, çoğunluk hisselerine talip olabilirler. Böyle durumlarda, hissedarların, şirketin mali tablolarının ve performansının gerçekçiliğine dair özellikle güvenceye ve danışmanlığa ihtiyacı olabilir. Elerman & Bölükbaşıoğlu ekibi, hissedar bakış açısı ile bağımsız danışman ve denetçi özelliklerini birleştirerek, hissedarlar için bu yöntemin avantajlı olduğu vakalarda, bu yöntemi önerecekler ve işlemin sonuçlanmasına kadar hizmetlerini vereceklerdir.
Özel Sermaye Fonları (Private Equity) ve Risk Sermayesi Fonlarına (Venture Capital Funds) Satış: Özel Sermaye Fonları veya Risk Sermayesi Fonları; bugün yeterince karlı olmayan ama yarın finansman ve teknoloji desteğiyle çok daha karlı olacak şirketlere yatırım yapmaktadır. Bu yöntemde, şirket hisseleri şirket büyümesine paralel olarak, zaman planı çerçevesinde değişen fiyatlarda bahse konu Fonlara satılabilmektedir. Özellikle, Risk sermayesi Fonları start up veya mikro/KOBİ ölçeğindeki şirketleri satın almaktadır. Diğer taraftan; bu fonların danışmanları, hedef şirketin due diligence çalışmalarını büyük bir titizlikle yapılmasını sağlarlar ve bu nedenle, bu süreçte, şirket hissedarlarının da, en yetkin mali danışmanlarla çalışmaları kritik önemdedir. Biz bu alandaki yetkinliğimize güvenmekteyiz, ülkemizdeki KOBİ ölçeğindeki işletmelere bu yetkinliklerimizi sunmak istiyoruz.

Meltem Bölükbaşıoğlu, 1985 kurulumlu Santem A.Ş.(Kasım 2022) ve 2010 kurulumlu MBK Ltd.(Ocak 2016) firmalarının %100 hisselerinin satış ve devir işlemlerinde yukarıda değindiğimiz aşamaları ve çalışmaları bizzat kendisi yönetmiştir. 1989 yılından günümüze Chicago ve Tampa’daki yaşamlarını doğduğu yer olan İstanbul ile birlikte sürdürmektedir. Uluslararası ve çeşitli sektörlerden kuvvetli networkü ile yeni arayışlarda yaratıcı fikirleri ile güvenle bağlantıları kurmakda uzmandır. Yüzme havuzu ve spa sektöründe havuz ekipmanları üretimi, ekipman satışı ve proje uygulamaları dallarında uzman deneyimlere sahiptir. Marka tasarım , marka kullanma ve satışları konusunda da yaşarken öğrendiklerini ve daha da önemlisi hissedar psikolojisini paylaşmaya hazırdır.

Ferda Elerman; finansal due diligence, şirket değerleme, şirket satışı/satın alımı danışmanlığı tecrübelerini hem BDO Denet mali müşavirlik şirketindeki kariyerinde, hem de büyük ölçekli üretim şirketlerindeki yönetim kurulu danışmanlığı döneminde deneyimlemiştir. Bu süreçlerde muhasebe, finans, denetim, risk yönetimi teknik bilgisini ve tecrübesini birden çok işlemde zenginleştirmiştir. 1988 ile 1990 yılları arasında Londra’da dünyanın en büyük dört denetim ve danışmanlık firmasından biri olan KPMG de, denetçi unvanı ile bir çok orta ölçekli İngiliz şirketinin mali denetimlerinde görev almıştır. 1990 ile 1993 yılları arasında Avustralya Sydney şehrinde, yerel audit şirketinde ve ithalat ihracat şirketinde mali işlerden sorumlu yönetici pozisyonunda çalışmış ve bu esnada Avustralya Mali Müşaviri unvanına hak kazanmıştır.

Meltem Bölükbaşıoğlu ve Ferda Elerman bir araya gelerek bilgi , deneyim ve saha tecrübelerini özgün bir uzmanlık kümesinde topladık ve özellikle KOBİ ölçeğindeki şirketlere kutunun dışında el uzatarak hizmet sunmak istemekteyiz.

Diğer taraftan, sunmayı planladığımız hizmetler sadece, şirket veya satın alma danışmanlığı, due diligence, değerleme alanlarıyla sınırlı değildir. Kobi ölçeğinden çok da büyük olmayan ölçekteki şirketlerin ihtiyacı olduğuna inadığımız, finansal ve yönetim raporlaması, nakit akış yönetimi, “4 adet mali tablo ile şirket yönetme”, gibi alanlarda da hissedarlara ve yöneticilere eğitim veya danışmanlık katkısı yapmak istiyoruz.

4 adet mali tablo ile ima ettiğimiz, bilanço, gelir tablosu, nakit akış tablosu ve fon akım tablosudur. Bu mali tablolardan şirketi yönetirken nasıl faydalanmak gerektiği, birbirleriyle olan ilişkileri ve uluslararası alanda kabul görmüş finansal rasyo analizi ile işletmelerin performansını ölçmek bizce, her işletme sahibinin önceliği olmalıdır. Bu yönde bu bilgi ve uyglamaları en basite ve pratiğe indirirerek çabuk intibakin olmasını ve daha önemlisi sürdürülebilir uygulamalar olmasını sağlıyoruz.